-
Musa ile otuz gece için sözleştik ve ona bir
on daha ekledik. Böylece Rabbinin belirlediği süre, kırk geceye
tamamlandı. Musa, kardeşi Harun’a “Kavmimde benim yerime geç, ıslah et
ve bozguncuların yolunu tutma” dedi. (A’RAF SURESİ / 142)
-
Gerçekten, gece ile gündüzün ardarda gelişinde
ve Allah’ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde korkup-sakınan bir
topluluk için elbette ayetler vardır. (YUNUS SURESİ / 6)
-
Dünya hayatının örneği, ancak gökten
indirdiğimiz, onunla insanların ve hayvanların yediği yeryüzünün bitkisi
karışmış olan bir su gibidir. Öyle ki yer, güzelliğini takınıp
süslendiği ve ahalisi gerçekten ona güç yetirdiklerini sanmışlarken
(işte tam bu sırada) gece veya gündüz ona emrimiz gelmiştir de, dün
sanki hiç bir zenginliği yokmuş gibi, onu kökünden biçilip atılmış bir
durumda kılmışız. Düşünen bir topluluk için biz ayetleri böyle birer
birer açıklarız. (YUNUS SURESİ / 24)
-
Kötülükler kazanmış olanlar ise; her bir
kötülüğün karşılığı, kendi misliyledir. Bunları bir zillet sarıp kaplar.
Onları Allah’tan (kurtaracak) hiç bir koruyucu yok. Onların yüzleri,
sanki bir karanlık gecenin parçalarına bürünmüş gibidir. İşte bunlar
ateşin halkıdırlar; orada süresiz kalacaklardır. (YUNUS SURESİ / 27)
-
Gündüzün bir saatinden başka sanki hiç ömür
sürmemişler gibi onları bir arada toplayacağı gün, onlar birbirlerini
tanımış olacaklar. Allah’a kavuşmayı yalanlayanlar gerçekten hüsrana
uğramışlardır. Onlar hidayete ermiş (kimseler) değildi. (YUNUS SURESİ / 45)
-
De ki: “Düşündünüz mü hiç, eğer O’nun azabı
size gece veya gündüz geliverirse, suçlu-günahkarlar, bunu ne diye
erkene almak istiyorlar?” (YUNUS SURESİ / 50)
-
O, dinlenmeniz için geceyi, gündüzü de
aydınlatıcı (mubsir) olarak sizin için yaratmıştır. Şüphesiz işitebilen
bir topluluk için bunda gerçekten ayetler vardır. (YUNUS SURESİ / 67)
-
(Elçiler) Dediler ki: “Ey Lut, biz Rabbinin
elçileriyiz. Onlar sana kesin olarak ulaşamazlar. Gecenin bir parçasında
ailenle birlikte yürü (yola çık). Sakın, hiç biriniz dönüp arkasına
bakmasın; fakat senin karın başka. Çünkü onlara isabet edecek olan, ona
da isabet edecektir. Onlara va’dolunan (azab) sabah vaktidir. Sabah da
yakın değil mi?” (HUD SURESİ / 81)
-
Gündüzün iki tarafında ve gecenin (gündüze)
yakın saatlerinde namazı kıl. Şüphesiz iyilikler, kötülükleri giderir.
Bu, öğüt alanlara bir öğüttür. (HUD SURESİ / 114)
-
Ve O, yeri yayıp uzatan, onda sarsılmaz-dağlar
ve ırmaklar kılandır. Orada ürünlerin her birinden ikişer çift
yaratmıştır; geceyi gündüze bürümektedir. Şüphesiz bunlarda düşünen bir
topluluk için gerçekten ayetler vardır. (RA’D SURESİ / 3)
-
Sizden sözü saklı tutan da, onu açığa vuran
da, geceleyin gizlenen de ve gündüzün ortaklıkta gezen de (O’nun katında
bilme bakımından) birdir. (RA’D SURESİ / 10)
-
Güneşi ve ayı hareketlerinde sürekli emrinize amade kılan, geceyi ve gündüzü de emrinize amade kılandır. (İBRAHİM SURESİ / 33)
-
“Hemen aileni gecenin bir bölümünde yola
çıkar, sen de onların ardından git ve sizden hiç kimse arkasına
bakmasın; emrolunduğunuz yere gidin.” (HİCR SURESİ / 64)
-
Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin emrinize
verdi; yıldızlar da O’nun emriyle emre hazır kılınmıştır. Şüphesiz
bunda, aklını kullanabilen bir topluluk için ayetler vardır. (NAHL SURESİ / 12)
-
Bir kısım ayetlerimizi kendisine göstermek
için, kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan, çevresini bereketlendirdiğimiz
Mescid-i Aksa’ya götüren O (Allah) yücedir. Gerçekten O, işitendir,
görendir. (İSRA SURESİ/ 1)
-
Biz geceyi ve gündüzü iki ayet kıldık; gece
ayetini sildik de Rabbinizden bir fazl aramanız, yılların sayısını ve
hesabı öğrenmeniz için gündüzün ayetini aydınlatıcı kıldık. Biz, her
şeyi yeterince açıkladık. (İSRA SURESİ / 12)
-
Güneşin sarkmasından gecenin kararmasına kadar namazı kıl, fecir vakti (namazda okunan) Kur’an’ı, işte o, şahid olunandır. (İSRA SURESİ / 78)
-
Gecenin bir kısmında kalk, sana aid nafile
olarak onunla (Kur’an’la) namaz kıl. Umulur ki Rabbin seni övülmüş bir
makama ulaştırır. (İSRA SURESİ / 79)
-
Dedi ki: “Rabbim, bana bir alamet (ayet) ver.”
Dedi ki: “Senin alametin, sapasağlam iken, üç tam gece insanlarla
konuşmamandır.” (MERYEM SURESİ / 10)
-
Andolsun, biz Musa’ya vahyetmiştik: “Kullarımı
geceleyin yürüyüşe geçir, onlara denizde kuru bir yol aç, yetişilmekten
korkmadan ve endişeye kapılmadan.” (TAHA SURESİ / 77)
-
Şu halde onların söylediklerine karşı sabırlı
ol, güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tesbih et
(yücelt). Gecenin bir bölümünde ve gündüzün uçlarında da tesbihte bulun
ki hoşnut olabilesin. (TAHA SURESİ/ 130)
-
Gece ve gündüz, hiç durmaksızın tesbih ederler. (ENBİYA SURESİ / 20)
-
Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O’dur; her biri bir yörüngede yüzüp gidiyor. (ENBİYA SURESİ / 33)
-
De ki: “Gece ve gündüz sizi Rahman (olan Allah)tan kim koruyabilir?” Hayır, onlar Rablerini zikirden yüz çevirenlerdir. (ENBİYA SURESİ / 42)
-
İşte böyle; çünkü Allah, geceyi gündüze bağlayıp katar ve gündüzü geceye bağlayıp-katar. Şüphesiz Allah, işitendir, görendir. (HAC SURESİ / 61)
-
Buna (ayetlerime) karşı büyüklük taslayarak; gece vakti de hezeyanlar sergiliyordunuz. (MÜ’MİNUN SURESİ / 67)
-
O, yaşatan ve öldürendir; gece ile gündüzün
aykırılığı (veya ardarda gelişi) da O’nun (kanunu)dur. Yine de aklınızı
kullanmayacak mısınız? (MÜ’MİNUN SURESİ / 80)
-
Allah, gece ile gündüzü evirip çevirir. Gerçekten bunda basiret sahipleri için birer ibret vardır. (NUR SURESİ / 44)
-
O, geceyi sizin için bir elbise, uykuyu bir dinlenme ve gündüzü de yayılıp-çalışma (zamanı) kılandır. (FURKAN SURESİ / 47)
-
O, gece ile gündüzü birbiri ardınca kılandır; öğüt alıp-düşünmek isteyenler ya da şükretmek isteyenler için. (FURKAN SURESİ / 62)
-
Onlar, Rablerine secde ederek ve kıyama durarak gecelerler. (FURKAN SURESİ / 64)
-
Musa’ya: “Kullarımı gece yürüyüşe geçir, çünkü izleneceksiniz” diye vahyettik. (ŞUARA SURESİ / 52)
-
Kendi aralarında Allah adına and içerek,
dediler ki: “Gece mutlaka ona ve ailesine bir baskın düzenleyelim, sonra
velisine: Ailesinin yok oluşuna biz şahid olmadık ve gerçekten bizler
doğruyu söyleyenleriz, diyelim.” (NEML SURESİ / 49)
-
Görmediler mi, biz geceyi onda sükun bulmaları
için, gündüzü de aydınlık(la görsünler) diye yarattık. Şüphesiz, iman
eden bir kavim için bunda ayetler vardır. (NEML SURESİ / 86)
-
De ki: “Gördünüz mü söyleyin; Allah, kıyamet
gününe kadar geceyi sizin üzerinizde kesintisizce sürdürecek olsa,
Allah’ın dışında size aydınlık verecek ilah kimdir? Yine de dinlemeyecek
misiniz?” (KASAS SURESİ / 71)
-
De ki: “Gördünüz mü söyleyin, Allah kıyamet
gününe kadar gündüzü sizin üzerinizde kesintisizce sürdürecek olsa
Allah’ın dışında size içinde dinleneceğiniz geceyi getirecek ilah
kimdir? Yine de görmeyecek misiniz? (KASAS SURESİ / 72)
-
Kendi rahmetinden olmak üzere O, sizin için,
dinlenmeniz ve O’nun fazlından (geçiminizi) aramanız için geceyi ve
gündüzü var etti. Umulur ki şükredersiniz. (KASAS SURESİ / 73)
-
Geceleyin ve gündüzün uyumanız ile O’nun
fazlından (geçiminizi temin için rızkınızı) aramanız, O’nun
ayetlerindendir. Şüphesiz işitebilen bir kavim için gerçekten ayetler
vardır. (RUM SURESİ / 23)
-
Görmüyor musun ki, gerçekten Allah, geceyi
gündüze bağlayıp-katar, gündüzü de geceye bağlayıp-katar. Güneş ile ayı
emre amade kılmıştır. Her biri, adı konulmuş bir süreye kadar akıp
gider. Allah yaptıklarınızdan haberdârdır. (LOKMAN SURESİ / 29)
-
Onların yanları (gece namazına kalkmak için)
yataklarından uzaklaşır. Rablerine korku ve umutla dua ederler ve
kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. (SECDE SURESİ / 16)
-
Kendileriyle, içlerinde bereketler kıldığımız
memleketler arasında (biri diğerinden) görünebilen şehirler var ettik ve
orada yürüme (imkanlarını) takdir ettik: “Oralarda geceleri ve
gündüzleri güvenlik içinde gezip dolaşın” (dedik). (SEBE’ SURESİ / 18)
-
Za’fa uğratılanlar da büyüklük taslayanlara:
“Hayır, siz gece ve gündüz hileli düzenler (kurup) bizim Allah’ı inkar
etmemizi ve O’na eşler koşmamızı bize emrediyordunuz” dediler. Azabı
gördüklerinde pişmanlıklarını saklarlar; biz de inkâr edenlerin
boyunlarına halkalar geçirdik. Onlar, yaptıklarından başkasıyla mı
cezalandırılacaklardı? (SEBE’ SURESİ / 33)
-
(Allah) Geceyi gündüze bağlayıp-katar, gündüzü
de geceye bağlayıp-katar; güneşi ve ayı emre amade kılmıştır, her biri
adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedir. İşte bunları (yaratıp
düzene koyan) Allah sizin Rabbinizdir; mülk O’nundur. O’ndan başka
taptıklarınız ise, ‘bir çekirdeğin incecik zarına’ bile malik olamazlar.
(FATIR SURESİ / 13)
-
Gece de kendileri için bir ayettir. Gündüzü ondan sıyırıp yüzeriz, hemen artık karanlıkta kalıvermişlerdir. (YASİN SURESİ / 37)
-
Ne güneşin aya erişip-yetişmesi gerekir, ne de gecenin gündüzün önüne geçmesi. Her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedirler. (YASİN SURESİ / 40)
-
Ve geceleyin. Yine de akıllanmayacak mısınız? (SAFFAT SURESİ / 138)
-
Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi
gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp-örtüyor.
Güneşe ve aya boyun eğdirdi. Her biri adı konulmuş bir ecele (süreye)
kadar akıp gitmektedir. Haberin olsun; üstün ve güçlü olan, bağışlayan
O’dur. (ZÜMER SURESİ / 5)
-
Yoksa o, gece saatinde kalkıp da secde ederek
ve kıyama durarak gönülden itaat (ibadet) eden, ahiretten sakınan ve
Rabbinin rahmetini umud eden (gibi) midir? De ki: “Hiç bilenlerle
bilmeyenler bir olur mu? Şüphesiz, temiz akıl sahipleri öğüt
alıp-düşünürler.” (ZÜMER SURESİ / 9)
-
Allah, kendisinde sükun bulmanız için geceyi,
aydınlık olarak da gündüzü sizin için var etti. Şüphesiz Allah,
insanlara karşı (sınırsız) bir fazl sahibidir. Ancak insanların çoğu
şükretmiyorlar. (MÜ’MİN SURESİ / 61)
-
Gece, gündüz, güneş ve ay O’nun
ayetlerindendir. Siz güneşe de, aya da secde etmeyin. Alah’a secde edin,
ki bunları kendisi yaratmıştır. Eğer O’na ibadet edecekseniz. (FUSSİLET SURESİ / 37)
-
Şayet onlar büyüklenecek olurlarsa, Rabbinin
katında bulunanlar, O’nu gece ve gündüz tesbih ederler ve (bundan)
bıkkınlık duymazlar. (FUSSİLET SURESİ / 38)
-
Gerçekten Biz onu mübarek bir gecede indirdik, gerçekten biz uyaranlarız. (DUHAN SURESİ / 3)
-
Ki onda (o gecede) her hikmetli iş ayrılır. (DUHAN SURESİ / 4)
-
(Allah da:) “Öyleyse, kullarımı geceleyin
yürüyüşe geçir, muhakkak takip edileceksiniz.” (diye duasını kabul edip
cevap verdi). (DUHAN SURESİ / 23)
-
Gece ile gündüzün ardarda gelişinde (veya
aykırılığında), Allah’ın gökten rızık indirip ölümünden sonra yeryüzünü
diriltmesinde ve rüzgarları (belli bir düzen içinde) yönetmesinde aklını
kullanan bir kavim için ayetler vardır. (CASİYE SURESİ / 5)
-
Artık sen sabret; Resullerden azim
sahiplerinin sabrettikleri gibi, Onlar için de acele etme. Onlar, tehdit
edildikleri şeyi (azabı) gördükleri gün, sanki gündüzün yalnızca bir
saati kadar yaşamış(olacak)lardır. (Bu,) Bir tebliğdir. Artık fasık olan
bir kavimden başkası yıkıma uğratılır mı? (AHKAF SURESİ / 35)
-
Gecenin bir bölümünde ve secdelerin arkasından da O’nu tesbih et. (KAF SURESİ / 40)
-
-
Gecenin bir bölümünde ve yıldızların batışının ardında da O’nu tesbih et. (TUR SURESİ / 49)
-
Geceyi gündüze bağlayıp-katar, gündüzü de geceye bağlayıp-katar. O, göğüslerin özünde (saklı) olanı bilendir. (HADİD SURESİ / 6)
-
(Allah) Onu, yedi gece ve sekiz gün, aralık
vermeksizin üzerlerine musallat etti. Öyle ki, o kavmin, orada sanki içi
kof hurma kütükleriymiş gibi çarpılıp yere yıkıldığını görürsün. (HAKKA SURESİ / 7)
-
Dedi ki: “Rabbim, gerçekten kavmimi gece ve gündüz davet edip-durdum.” (NUH SURESİ / 5)
-
-
-
Doğrusu gece neşesi (gece ibadeti, insanın iç
dünyasında uyandırdığı) etki bakımından daha kuvvetli, okumak bakımından
daha sağlamdır. (MÜZZEMMİL SURESİ / 6)
-
Çünkü gündüz, senin için uzun uğraşılar vardır. (MÜZZEMMİL SURESİ / 7)
-
Gerçekten Rabbin, senin gecenin üçte ikisinden
biraz eksiğinde, yarısında ve üçte birinde (namaz için) kalktığını
bilir; seninle birlikte olanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını
bilir). Geceyi ve gündüzü Allah takdir eder. Sizin bunu sayamıyacağınızı
bildi, böylece tevbenizi (O’na dönüşünüzü) kabul etti. Şu halde
Kur’an’dan kolay geleni okuyun. Allah sizden hastalar olduğunu,
başkalarının Allah’ın fazlından aramak için yeryüzünde
gezip-dolaşacaklarını ve diğerlerinin Allah yolunda çarpışacaklarını
bilmiştir. Öyleyse ondan (Kur’an’dan) kolay geleni okuyun. Namazı
dosdoğru kılın, zekatı verin ve Allah’a güzel bir borç verin. Hayır
olarak kendi nefisleriniz için önceden takdim ettiğiniz şeyleri daha
hayırlı ve daha büyük bir ecir (karşılık) olarak Allah katında
bulursunuz. Allah’tan mağfiret dileyin. Şüphesiz Allah, çok
bağışlayandır, çok esirgeyendir. (MÜZZEMMİL SURESİ / 20)
-
-
Gecenin bir bölümünde O’na secde et ve geceleyin uzun uzadıya O’nu tesbih et. (İNSAN SURESİ / 26)
-
-
Gündüzü bir geçim-vakti kıldık. (NEBE’ SURESİ / 11)
-
-
Artık hayır; yemin ederim (gündüz) sinip (gece) dönen (gezegen)lere, (TEKVİR SURESİ / 15)
-
Kararmaya ilk başladığı zaman, geceye andolsun, (TEKVİR SURESİ / 17)
-
-
-
-
Onu (güneş) parıldattığı zaman gündüze, (ŞEMS SURESİ / 3)
-
-
-
Parıldayıp-aydınlandığı zaman gündüze, (LEYL SURESİ / 2)
-
‘Karanlığı iyice çöktüğü’ zaman geceye, (DUHA SURESİ / 2)
-
Gerçek şu ki, Biz onu kadir gecesinde indirdik. (KADİR SURESİ / 1)
-
Kadir gecesinin ne olduğunu sana bildiren nedir? (KADİR SURESİ / 2)
-
-
Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, (FELAK SURESİ / 3)
Ayetlerde dünya yerine gece gündüz zikredilmiştir.Dünyanın diğer adı sanki gece gündüzdür.Dünyanın dönüşünün anlaşılması, itiraza sebep olmaması için zamana bırakılmıştır. Kuran bütün zamanlara ve bütün insanlara hitap ediyor. Ayetlerin bazılarında ise gece gündüzün hayat üzerindeki etkileri anlatılmakta ve insanların yaratıcıyı düşünmeleri istenmektedir.Allah kendisini açıkça gösterseydi bu hayat yaşanamazdı.İnsan iradesinde özgür olamazdı.İnkar edenler kendilerine bir inanç sistemi kurup inkar ederler.İnanmamakta bir inançtır aslında.Sevgi ve nefret gibi.Nefret ettiğin kimse yok değildir ki! Düşünerek inanan insanlar Allah'ı sever,koyduğu sınırlara razı olur.İnkar edenler de nefret ederler.Allah, insan davranışlarına sınır koyuyor diye..Evet sınır konulmuştur.Dünyayı kirletmesinler diye! Yaşanmaz hale getirmesinler diye! Dünya sadece bizim değil ki! Necati Coşkun
YanıtlaSil